ÇOCUKLARIN DİN COŞKUSU
Sahabelerin küçük ve genç yaştaki çocuklarının dini coşkuları aslında büyüklerin terbiyesinin meyvesiydi.
Ana, baba ve akrabalar şefkat adına çocukları mahfedip, zayi edecekleri yerde, en baştan onların dini durumlarını gözetip, onları uyarmış olsalar o zaman dini emirleri çocukların kalplerine yerleşir ve büyüncede o şeyler alışkanlık haline gelir. Ancak bizler bunun tam tersini çocuğun her kötü davranışını çocukluk hali kabul ederk göz yumuyoruz. Hatta aşırı sevgiden dolayı yaptıklarından memnun oluyoruz. Çocuklarda dini yönden bir eksiklik görünce "büyüyünce hepsi düzelir" diye gönlümüzü teselli ediyoruz. Halbu ki başlangıçta atılan alışkanlık tohumları, büyüyünce dahada olgunlaşır. Siz nohut ekip, ondan buğday bitmesini istiyorsunuz bu imkansız bir şeydir. Eğer siz çocuğunuzu güzel ahlaklı, dinine önem verip onun emirlerini yerine getiren biri olmasını istiyorsanız, daha çocukken onu dine önem vermeye alıştırın. Sahabe evlatlarını çocukluktan itibaren gözetirler, ve dinin emirlerine dikkatle sarılmalarını sağlarlardı. Hz. Ömer zamanında, mübarek ramazan ayında, şarap içmiş olup oruçlu olmayan bir adam yakalanıp getirildi. Hz. Ömer ona: "yazıklar olsun sana (bu ayda) bizim çocuklarımız bile oruçludur" dedi.
İzah: yani sen bu kadar yaşlı olduğun halde oruç tutmuyorsun dedi.
kaynak: Fezail-i A'mal / Şeyhu'l Hadis Mevlana / Muhammed Zekriyya Kandehlevi (r.a)
---------------------------------------------------------------------------------------------
EN ÖNDEKİLER
HZ. MUHAMMET KAİNATIN EFENDİSİ
Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir. Eğer aldırmazlarsa onlara de ki: Bana Allah yeter. O'ndan başka ilâh yoktur. Ben O'na dayanmaktayım ve O, büyük Arş'ın Rabbidir. (Tövbe, 9/128-129)
EY İNSANLIĞIN SULTANI
Gül kokusuna hasret şehirler, sana muhtac gönüller ve yollarda kaldı gelişini bekleyen gözler. Kucaklarımız açık "Seni" beklemekteyiz efendim. Adın nasıl yazıldıysa gök yüzüne öyle de yazıldı yüreklerimize. Ellerimiz semada, dilimizde bir salavat nağmesi, uykuya dalıyoruz ansızın, hiç değilse "Seni" rüyalarımızda görebilmek için.
Adını anmadan ve "Seni" düşünmeden yaşayanlar var, bilmezler Senziliğin nasipsizlik olduğunu, bilmezler Sensizliğin bedbahtsızlık olduğunu. Sen ki karanlık bir devri nura döndürdün, zalimi susturdun, batılı gömdün. Sen en büyük önderdin ve güzel ahlakı tamamlamak için gönderildin.
Gül kokusuna hasretiz efendim, buralarada uğrarmısın bir gün. Güzel kokundan bizede lütfermisin, bekliyoruz heyecanla, dua dua efendim.
PEYGAMBER EFENDİMİZİN SÜNNETLERİNDEN ÖRNEKLER
İnsan sevdiğine benzemek ister. Hep onunla olmak, onun istediği gibi olmak ister. o neyi seviyorsa sizde onu seversiniz, o nelerden hoşlanıyorsa sizde onlardan hoşlanırsınız. Başınızı yastığa koyduğunuz da aklınıza ilk o gelir, hayatınızın en güzel anlarında yanınızda olmasını en çok arzu ettiğini kişi bir tek sevdiğinizdir. Aynı sevgiyi Efendimize karşıda besliyormuyuz peki. Kainatın yüzü suyu hürmetine yaratıldığı, son Nebi olan, ve ahirette şefaatine muhtaç olduğumuz efendimizi herkesten ve herşeyden çok sevmemiz gerekmezmi! Mutlaka seviyoruzdur O'nu, peki sevgimizi nasıl göstericez? O'na benzemeye çalışarak ve O'nun gösterdiği yolda ilerleyerek. Zira O doğruyu, güzeli, iyiliği, dünya ve ahiret mutluluğunun nasıl sağlanacağının yollarını göstermiyormu zaten! Bizim iyiliğimiz için tavsiyelerine öğütlerine kulak vermemizi önermiyormu? O halde neden Efendimize benzemeyelimki! Unutmayın Allah'a giden yol Peygamber Efendimizden geçer. Gelin sünnetlerini yaşayalım ve yaşatalım. Bir yerden başlamanın zamanı gelmedimi?
1- hayırlı işlerde sağı, adi işlerde solu kullanmak
2- yemekten önce ve sonra elleri yıkamak
3- yemeğe besmele ile başlamak, Allah'ı tefekkür etmek ve sonunda da hamd etmek
4- selamı yaymak
5- hediyeleşmek ve gelen hediyeye aynıyla veya daha güzeliyle karşılık vermek
6- az gülmek, gülünce kahkaha ile değil, tebessüm ederek gülmek. Mütebessim olmak
7- çoğu zaman susmak, tefekkür etmek, ihtiyaç olunca konuşmak
8- konuşmaya Allah'ın adı ile başlamak ve Allah'ın adı ile bitirmek
9- doğru sözle şaka ve mizah yapmak
10- boş işler (malayani) ile iştigal etmemek
11- ölmüş kimseleri hayırla yad etmek
12- sıla-i rahimde bulunma "akrabayla alakayı kesen bir kimsenin bulunduğu meclise Allah'ın rahmeti inmez"
