Yüreğimden sözlerime dökülüyor cümleler
Tutamıyorum
Serbest bıraktım yüreğimin dilini

Hakkı söylediği sürece
konuşsun...







Putperest Gelenek 

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Ey ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesîh, ancak Allah'ın resûlüdür, (o) Allah'ın, Meryem'e ulaştırdığı "kün: Ol" kelimesi(nin eseri)dir, O'ndan bir ruhtur. (O'nun tarafından gönderilmiş, yahut teyit edilmiş, yahut da Cebrail tarafından üfürülmüş bir ruhtur). Şu halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin. "(Tanrı) üçtür" demeyin, sizin için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin. Allah ancak bir tek Allah'tır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Vekil olarak Allah yeter.” (Nisâ, 171)

Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kim, Allah’dan başka ilâh yoktur, yalnız Allah vardır, şeriki yoktur; Muhammed, Allah’ın kulu ve resûlüdür. İsâ da Allah’ın kulu ve elçisi, Meryem’e bıraktığı kelimesi ve Allah tarafından (hayat verilen) bir ruhtur. Cennet, haktır ve gerçektir, cehennem de haktır ve gerçektir” diye şehâdet ederse, Allah o kimseyi, ameli ne olursa olsun, cennete koyar.” (Buhârî, Enbiyâ 47; Müslim, Îmân 46)

Hz. İsa’nın Doğumu mu? Yoksa Eski Bir Putperest Geleneğin Devamı mı?

Kitle iletişim imkanlarının artmasıyla dünyamızın büyük bir köye dönüştüğü çağımızda, Batı kültürü her alanda kendini hissettirmekte, kendi bünyemize ve değer yargılarımıza yabancı bir çok batılı dini ve kültürel unsur, doğrudan veya basın yayın yoluyla dolaylı olarak gündelik yaşamımıza girmiş bulunmaktadır. Bu konulardan biri de şüphesiz her yıl içinde bulunduğumuz bu ayın sonundaki “Noel” ve “Yılbaşı” kutlamalarıdır.

Noel, bu gün Hıristiyanlar tarafından Hz. İsa’nın doğum günü olarak kabul edilen ve kutsal bir gün olarak kutlanan dini bir bayramdır. Ancak günümüzde Noel, bir çok kişi tarafından “Yılbaşı” kutlamaları ile karıştırılmakta, hatta birbiriyle özdeşleştirilmektedir. Oysa ikisi tamamen farklı şeylerdir. Belki de tek ortak yanı “umumiyetle” her ikisinin de daha çok batılılar tarafından kutlanıyor olmasıdır.
Noel gecesi, Batı Hristiyan dünyasında Aralığın 24’ünü 25’ine bağlayan gece, Doğu Hristiyanlığı’nda ise Ocağın 5’ini 6’sına bağlayan gecede kutlanır. Bu gün Batıda “Christmas” tatilinin her iki grubun da bu dini bayramı kutlayabilmeleri için iki farklı günü de içine alacak şekilde iki hafta gibi uzun bir zamana yayılmasının bir espirisi de budur.

Hristiyan dindarlar kendilerince kutsal kabul ettikleri bu geceyi (geceleri) dini bir hava içerisinde kutlamaya çalışırlar. Bu gecede başta Batıda Roma’daki Saint Pietro Kilisesi, Doğuda ise Fener ve diğer Patriklik merkezleri olmak üzere, kiliselerde büyük katılımlarla dini ayinler düzenlenir, dualar edilir. Hatta bu görüntüler bir çok televizyon tarafından canlı yayınlarla takip edilir. (Salih İnci, Altınoluk Dergisi, 2007-Aralık)
"Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, onu aramamak demektir" (Mevlana)

"Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, öbürleri de yanlış gider" (Ciyordano Bruno)

"Kabul edilen bir yanlışlık, kazanılmış bir zaferdir" (Gascoigne)

"Gecenin ne kadar uzun olduğunu ancak hastalar bilir" (Sadi)

"Yalanın dostu, gerçeğin düşmanı çoktur" (De Girardin)

"En yükseğe çıkmak için, en aşağıdan başlayın" (Syrus)

"Dostluk, bir ruhun iki bedende yaşayabilmesidir" (Aristotales)

"Geleceği satın alabilecek tek şey, bugündür" (S. Johnson)
Hayat ne garip bugünlerde değil mi; Mallarımız arttı ancak keyfimiz azaldı !..Daha büyük evlerde kalıyoruz ama daha küçük ailelerde yaşıyoruz..!

Havayı temizledik ama ruhları kirlettik..! Atomu parçaladık, önyargılarımızı yıkamadık !..Çok yazıyor ama az gelişiyoruz..! Daha çok plan yapıyoruz ama daha az sonuç alıyoruz !..Acele etmeyi öğrendik ama sabırlı olmayı asla..! Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı !..

Ay' a kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komşumuza geçmek için karşıya geçmiyoruz..! Uzaya ulaştık ama ruhun derinliklerine inemiyoruz !..
Konforumuz arttı ama zamanımız daraldı !..Diplomamız bol ama sağduyumuz az..! Uzmanlıklar arttı ama sorunlar çoğaldı !..

İlaçlar çoğaldı, hastalıklar arttı..! Sorumsuzca para harcıyoruz ama az gülüyoruz..! Trafikte çok hızlıyız ama çabuk parlıyoruz !..Akşam geç yatıyor, sabah yorgun kalkıyoruz..!
Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz !..Varlığımızı arttırdık ama değerlerimizi yitirdik..! Çok konuşuyor ama az gönül veriyoruz ve bol yalan söylüyoruz !..Para kazanmayı öğrendik ama yuva kurmayı beceremedik..! Hayata yıllar ekledik, yillara hayat katamadık !..

Tanıdıklar çoğaldı, dostlar eksildi..! Çabalar arttı ama mutluluklar azaldı !..Bilgisayar ağları kuruyoruz, bilgi otoyolları inşa ediyoruz ama kendi aramızdaki iletişimde zorlanıyoruz..! Dünya barışı der, silahlanırız !..Daha mutlu olmak için somurtarak çalışırız..!

Yani bugünlerde ; Eve çift maaşın girdiği ama çiftlerin boşandığı !..Güzel evlerin yuva olamadığı..! Kısa seyahatlerin, kağıt mendil gibi ilişkilerin ; Yıka çık gönüllerin, tek geceliklerin !..Kilo dertlerinin ve her derde deva vitaminlerin..! Vitrinlerin dolu ama gönüllerin boş olduğu acayip günlerde yaşıyoruz !...

(bir arkadaşımın yolladığı bu güzel e-maili sizlerle paylaşmak istedim. (Kaynağını bilemediğim için belirtemedim maalesef.) Gerçekten de yazıldığı gibi değil mi sizcede? )
"Nasıl bir hayat yaşıyorsanız, öyle ölürsünüz. Nasıl öldüyseniz, öyle de dirilirsiniz. (Hadis-i Şerif Meali)
"Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi" (İmam-ı Azam)

"Dünyanın en yoksul insanı paradan başka hiçbir şeyi olmayandır" (Schopenhauer)

"Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol" (Dale Carnegale)

"Hepimiz aynı gökkubbenin altında yaşıyoruz, ama hepimiz aynı ufka sahip değiliz" (K. Adenauer)

"En iyi nasihat; örnek olmaktır" (Malcolm X)
 Muharrem ayına girmiş olduğumuz şu günlerde özellikle aşure gününde yapılması gerekenleri yazdık. Bizlere fırsat olarak sunulan bu mübarek zaman dilimlerinden hakkıyla yararlanabilmemizi umuyorum. Allah hayırlarınızı kabul etsin.

AŞURE GÜNÜ

* “Allah rızasını umarak, kim aşûre gününde oruç tutarsa geçmiş senelerinin günahına keffarettir.”

* “Aşure günü yapılan iyiliğin sevabı bire yetmiş bindir.”

* “Kim Aşure günü aile efradına imkân sağlarsa Allah da bütün sene boyunca ona genişlik verir.”

Hz. Ali (ra) tarafından nakledilmektedir ki; bir sahabî Hz. Peygamber’e (asm) “Ramazan ayından sonra en çok bana hangi ayda oruç tutmayı emredersiniz?” diye sordu.

Hz. Peygamber (asm): “Sen Ramazan ayından sonra oruç tutmak mı istersin? İşte o ay, Allah’ın ayı olan Muharrem’dir. O günde Allah geçmiş bir grup günahkârın ve yeni bir günahkâr grubun tövbesini kabul eder.” buyurdu.

Muharrem ayını faziletli hale getiren husus, bilhassa onuncu gününde (Aşure günü) cereyan eden hâdiselerdir. Onları da, Hz. Peygamber (asm) hadis-i şeriflerinde şöyle açıklamıştır:

1- Hz. Âdem (as), aşure gününde yaratılmıştır. Aynı günde cennete girmiştir. Tevbesi ve affedilmesi aynı günde olmuştur.

2- Arş, kürsî, sema, arz, cennet, cehennem, güneş ve ay aynı günde yaratılmıştır.

3- Hz. İbrahim (as), Aşure gününde doğmuştur. Yine Nemrud’un ateşinden aynı günde kurtulmuştur.

4- Hz. Nuh’un (as) gemisi Nuh tufanından aynı günde kurtulmuştur.

5- Hz. Musa (as), Firavun’dan o günde kurtulmuş ve düşmanı olan Firavun aynı günde Kızıldeniz’de boğulmuştur.

6- Hz. Eyyûb (as), yaralarından Aşure gününde şifa bulmuştur.

7- Hz. Yusuf (as), hapisten aynı günde kurtulmuştur.

8- Hz. İdris (as), âli makama aynı günde yükselmiştir.

9- Hz. Yakub (as) ile oğlu Yusuf (as)’ın uzun bir ayrılıktan sonra buluşması aynı günde olmuştur.

10- Hz. Yunus (as), balığın karnından aynı günde selâmete ermiştir.

11- Hz. İsa (as), semâya o günde yükselmiştir.

12- Hz. Süleyman’a (as) mülk aynı günde verilmiştir.

13- Hz. Cebrail ve Hz. Mikâil aynı günde yaratılmışlardır.
"Abartma dürüst insanların yalanıdır" (J.de Maistre)

"Kalp ne ile doluysa, dudaklardan o dökülür" (Goetge)

"Vahşi hayvan tuzakla, ademoğlu iyilikle avlanabilir" (Sadi)

"Okumadan ululuk isteyene şaşarım" (İbn-i Mubarek)
"Fitne ateşini yakan, içinde yanar." (Hadis-i şerif)

"Öldürmek istediğiniz kuduz bir köpek dahi olsa ona asla işkence yapmayınız" (Hadis-i şerif)

"Affetmek, zaferin zekatıdır" (Hadis-i şerif)

"Çağrıldığınız davete mutlaka gidiniz" (Hadis-i şerif)
"Fakir insan malı az olan değil, arzusu çok olandır" (Seneca)

"Öğrenmek pahalıdır; ama cehalet çok daha pahalıdır" (Henry Clausen)